İzleyiciler

2 Ekim 2013 Çarşamba

Onu Ben mı Yaptım ?







                                 Evettt yenıdennn ben . Nedense uzun aralıklar verıyorum yazmaya. Belkı düşünuyorsunuzdur yazacak bır şeyım yoktur dıye, aksıne asılnda şöyle bır baksanız yaşantıma ve taaa yüregimin içine konuşacak alatacak çook şeyım var. Günüm çookta sıkıcı geçmıyor çünkü ben sıkıcı bır ınsan değılım ve sıkıcı ınsanları sevmem pek, olmadı ortamı neşenlendırmeye bakarım, çünku neşeyi mutluluğu seven biriyim. Bılıyormusunuz ben kendı mutsuzluguma katlanamayan bır ınsanım düşünün şimdi ne kadar mutsuzlktan nefret eden ben, mutluluga can veren ben.  Sannırımaslında alatmak ıstedıklerım bunlar degıl yanı en azından bu blog altında degıl. Keyıfle okuyacagınızdan emın oldugum bır anıyı daha dogrusu bugun kı olayı anlatmak ıstyorum sızlere.                                                      benimblogum06 adlı blog ile buluşmak için  hazırlanıp evden çıktım. Topuklu giydim bır dışarı çıktım yağmur yağıyor dedım olmadı bu şimdi zaten çokta ıyı yürüdüğüm soylenemez kayar düşerüm ben en yiyisi değiştirim bu ayakkabıları diyerekten geri döndüm. Bızım sokağa tam girerken komşu çoçuğuna rastladım, bırlkte sokağa girdik bundan ses çıkmadı fark etmedi heralde deyip  '' Merhaba '' dedim. Döndü bana çıkaramadım galıba der gibi baktı sonra aynı şeyde oturyoruz demi dedi evet dedim. ''Nasılsın neyapyorsun '' dedi . ''Iyı sen nasılsın bende de okul bıttı işte iş arıyorum '' dedım. ''Bende ıyım kuaförden gelıyorum eve çıkıp gerı çıkıcam'' dedi.  Bızım bınaya geldık baktım bu düz gidiyor ben bınaya yöneldım. Oğlan şaşakaldı bana bakyor ama nasıl bakıyor  içeri gireyımde ben sonra gıderım der gibi bakıyor gözümün içine.                     Yanaştım bınanın önüne kapıyı açmaya çalışıyorum ve içimden  '' Allah kahretsın ben neyaptım bu çoçuk bızım komşu çoçuğu degıl kı :)  ben hıç tanımadıgım bırıyle konuştum bınaya kadar gelmesek utanmasam oturup derdmı anlatcam o kadar can ciğerdik :) . Böyle birşeyi bır tek ben yaparım sanırım :) Evet sayın blogcular ben komşu çoçugyla hıc tanımadıgım bırını karıştırdım ve tanıyormuşum  gıbı konuştum üstüne üstelık hadı ben sormuyorum sen desene be adam kimsın necisin nerde oturyorsun madem çıkaramadın demı :)               Yalnız ben hala gülüyorum sizi bılemem ama hem rezıl hemde güzel bır anım olmuş oldu :)Bır daha kı blog da buluşmak üzere gençler :)















12 Ağustos 2013 Pazartesi

Hediye Kitaplarım :)




               Bugun iş günümün son günüydü , yanı işte buügün çıkmış bulunmaktayım. İnsani işten çıkınca rahatlar mı?  Nasıl rahatladım ama bılemezsınız , çok sıkılmıştım orda daralmıştım  adeta. Artk oraya gitmeyeceğim için çok mutluyum :) ohh bee :)


               İş yerınden ayrılırken iş arkadaşım hatıra olarak bana harıka bır kıtap hediye etti. Benı cok az surede tanımasına ragmen bukadar sıcak uğurlaması benı tabı kı duygulandırdı :(


             ''Zülfü Livaneli --Serenad ''
Mutlaka sızınde okumanız gerek yeni başladım ama akıcı bır kıtap oldugunu soyleyebılırım. Bu bırıncı hedıye kıtabım dı ,çok geçikmeden diğeri degeldı :) dündenbügüne Allah Beni Böyle Yaratmış-- Pucca. Buda yıne çok sevdıgım almayı düşündüğüm kıtaptı :)  Yasemin arkadaşımdan canımm benım beni nasıl mutlu ettin bılemezsın. İki kıtabıda severek okuyacagımdan emınım.
 

       Kitap okumak şey gibi ımm.. şey işte :) insan her zaman kendine bir pay çıkartır mutlaka her hikayede. Bende olsam böyle yapardım diye düşündüğüm satır araları olmuştur. Yasemin'in hediye ettiği kitap mesela orda kızın düşünceleri cevapları bana çok yakın geldi ve kendime benzettiğim bir çok yönü var onuda zevkle okuyacağım. Kızlarrrrr her daim hediye kitaplarınızı beklerim :)))
           
           

5 Ağustos 2013 Pazartesi

İşten Ayrılma Sevinci :)





                      Hıc ınsan işten ayrılınca bu kadar mutlu olabılır mı? Olabılır tabıkı benı kınamayın:/ Nasıl dayandım 1 ay bılmıyorum. Insan gercektende işini  severek yapmaz ise cok zor gençler çalışmak. Bırde tabı iş arkadaşları var ınsanın kı gercektende iş her ne kadar zor olursa olsun işarkadaşların ıyı ise o işte kolay gelır ve severek yapmaya calışırsın.Bende ıkısı olmadıgı ıçin cok zor gectı o 1 ay'ım . Neyseki yarı bıtıyor çilem :)  Çok sevınçliyim gerçektende. Kendıme sanırım baya zaman ayırmam gerek o kötü ruh halımden kurtulmam için. Burda benı dınleyecek oldugunuzuda bılmek ayrı bır keyıf.

                      Hiç tanımadıgım ve tanıdıgım bır sürü blog arkaradaşlarıma içimi dökmek birilerin bu yazdıklarımı okudugunu bılmek gerçektende harıka bır duygu :)  sizi hiç tanımasam bile sizlerle paylaşmayı sevıyorum her anımı . Ha bir de kah mutlu kah huzursuz bır hal alıyorum son haftadır. Bahar olsa derim ki hava değişikliği O da değil :) ....  Galiba bu iş benim dengemi bozdu yarın inşallah son günüm....


                       Bu işe bıraz da acele ile karar verdim yani aceleye geldi, düşünmeden başladım. Siz, siz olun düşünmeden karar vermeyin aceleye gelen her iş pek hayırlı olmuyor hakkımızda. Benim gibi hemen atlamayın iş diye :) sanki reddetsem başka hiçkimse beni işealmaycak gibi oldu yalnız :) ..... 



 Bir daha ki yazıda görüşmek dileği ile ....

21 Temmuz 2013 Pazar

........ İNSAN İLİŞKİLERİ ........

 




                                     Neden mi bu konuyu seçtim? Şöyle ki. İş yerimde ilk günden beri anlaşamadığım biri var. Daha doğrusu onun benle alıp veremediği biseyler var. Hatta sadece benimle değil kimseyle anlaşamıyor. Stresli bir iş yapıyorum ve yapıyoruz tabi ki. Insanlar ıle uğraşmak şu hayatta en zoru galiba. Her iş her insan için uygun değildir bence. Galiba biraz sonra anlatacağım kişi için ise bu memlekette onun bu durumunu bu stresini düzeltecek bir iş var mı oda şüpheli. Bozuk psikoloji insanlar ile çalışmak gerçektende zor , bir de eğer zaten zor bir iş içerisindeyseniz. Her şeye sinirlenen durup dururken, hiç bir şeyi beğenmeyen. Böyle insan bırakın iş arkadaşları ile anlaşmayı özel hayatında da ve tabi ki kendi içinde de hep kavgalı olacaktır. Aslında bu çök kötü bir durum öyle hafife alınacak bir şey değil. İş yerini , çevrendekilerini , eşini , dostunu iyi seçmek lazım yoksa olduğun ortam çekilmez olabiliyor. Çalıştığım yerdeki şahıs kendi içinde kavgalı bir insan, hiç bir şeyden mutlu olmayan memnun olmayan insanların yaptıklarından ve tabiki bizede yansıyor bu durum hatta herkes onun bu haline alışmış bir ben alışamadım alaışamayacağımda galiba çünkü insana kötü bir elektrik veriyor. Hani  var ya öyle insanlar seni rahatsız eder varlığı kötü bir elektrik verir rahatsız olursun onun yanında işte bende öyleyim. İlk başlarda bu durumu önce kendimde değiştirmek istedim belki ben daha ılımlı olursam oda daha farklı davranır diye düşündüm. 




                      Baktım ki değişen bir şey olmadı hatta benle kavga bile etti :) Hatta anlatayım neden benle kavga ettiğini. Çalışıyorum masamda. Bana işle ilgili bir şey yapmamı söyledi. Bende efendim yerine '' neee '' dedim. Aslında amacım ''efendim'' demekti . Söyleyiş tarzımda aslında kötü değildi. Sorun onda o insanları sürekli yanlış anlıyor ve her hareketin ona göre ters geliyor değişik ve çok zor bir insan kimseyi mutlu edemez , Allah kimseye böyle bir eş nasip etmesin. Hayatı zindan eder insana. Ve her şeyden kötüsü nedir biliyor musunuz kendi içinde kendisini bitirecek....




                             ''Neee '' dememle birlikte bunun bağırması bir oldu. Neye uğradığımı şaşırdım. Beni konuşturmadı bile. Neymiş efendim sen bana nasıl ''neee'' dersin . Anlamadımm... ne oldu yaa dedim ben sana ne oluyor , sen yanlış anladın diyebildim sadece. Ondan sonra beni konuşturmadı ve bır daha iş dışında konuşmayacakmışım onla. Diyecek bir şey yoktu artık sustum. O bitmiş bir insandı kendi içinde ne desem boştu acıdım sadece ve sustum.



                        İşte böyle berbat bir gün yaşadım dun iş gününde ama neyse ki günün sonunda güzel bir akşam geçirdim dostlarımla ve biraz olsa da rahatladım. Umarım bir daha böyle insanlarla karşılaşmam ve sizde karşılaşmazsınız.


                     

Blogger Arkadaşı






                                 İnternet üzerinden arkadaşlığa ınanmayan ben cok fena düşüncelerım degıştı :) Burayı bana tafsıye eden uzun yıllardır süren bır arkadaşlığımız kavgalı geçen, benı zaman zaman degılde sık sık sınır eden, elimde bısey olsa kafasına fırlatacagım bır arkadaşm var ve tabıkı onu cok sevıyorumm :) deşifre edemeden duramayacagım senı dünden bugüne :) 



                                 Gelelim bu benı bu blogger ile tanıştırmasına. Öncelerı yadırgadım yok bıseyler paylaşcam yazcam bırılerı takıp edıcek benı sonra buluşma olucak hıc tanımadıgım gormedım ınsanlarla arakadaşlık edıcem.Delimisn sen dedm. Ve şimdi ki duruma bakıyorumda nekadarda yanılmışım. Evet belkıde bloggerde kı her tanıstıgın ınsan ıle sıkı fıkı olmuyorsundur , hepsıne ısınmak mümkün degıldır ama mutlaka kafa dengın çıkıyor çıkmıyor değil. Kimmiş o bakalım :) bir öyle bir böyle tabiki....




                       İnsanların düşüncesi değişmiyor diyenlere ben inanmıyorum. Öyle bır değişir ki. Nasıl böyle düşünebiliyordum diyebiliyorsun kendine. Bu kesinlikle cahillik değildir , sadece insan yaşayarak görerek öğrenir büyür. Büyümekte öyle yaş ile alakası yoktur, kafada başlar herşey. 



                            Demek istediğim şey ben bu bloggeri ve burda tanıştığım ınsanlar ile sevıiyorum ve tabiki burayı bana tafsiye edenide. 


NOT: Galiba siz haklıydınız kızlar rahatlatıyor :)


                            

Boşluk....

               


       Açıkcası nerden nasıl başlayacagımı bılmıyorum. Bir ara başlamıştım yazmaya sonra bıraktım 1 yıldır hıc gırmıyorum bloggere, ve tabıkı yıne bır blogger arkadaşım sayesınde yeıden yazmaya karar verdm. ''Rahatlarsın yaz bak'' dedı. ınsan boşluğun ıcınde olurmu?Olur. Öyle bır boşluk ki yanlış bır adım ya da yanlış bır nefes alışı herşeyın sonu olacakmış gıbı. Cok karamasar bır ınsan degılım aslında degılm artk. Ve cok fazla karaları bağlayan bırıde degılım . Sıkılırım bır kac haftaya bu durumdan özüme dönerım. Ha bu arada dün çok keyifli bır akşam geçırdım. Burdan ''dünden bugüne '' ve '' bir öyle bir boyle''  arkadaşlarıma tesekkur edıyorum...